MIME-Version: 1.0 Content-Type: multipart/related; boundary="----=_NextPart_01CAADBA.FFB51420" Bu belge Web Arşivi olarak da bilinen Tek Dosyalı Web Sayfasıdır. Bu iletiyi görüyorsanız tarayıcınız veya düzenleyiciniz Web Arşivi dosyalarını desteklemiyor demektir. Lütfen Microsoft Internet Explorer gibi Web Arşivlerini destekleyen bir tarayıcı yükleyin. ------=_NextPart_01CAADBA.FFB51420 Content-Location: file:///C:/EC2C4CD2/2.htm Content-Transfer-Encoding: quoted-printable Content-Type: text/html; charset="us-ascii"
2. er-Rahm&aci=
rc;n =
(acıyan,
merhamet eden):
Allah’ın (c.c.) merhameti bu dün=
yada
bütün varlıkları kuşatmaktadır. Çünkü
er-Rahmân güzel ismi kafir, münafık ve
Müslüman olan bütün insanları içerisine alan
bir anlam genişliğine sahiptir. Hatta bitki ve hayvanlar da buna =
dahildirler. Melekler ve cinler de bu isimden insanlar=
kadar
yararlanırlar.
Allah’ın (c.c.) bu dünyada
gönderdiği hak dine inanmayanlara merhamet etmesini yanlı=
51;
anlamamak lazımdır. Aslında bu merhamet dünya
yaşamı gibi fanidir. Ahirette geçerli değildir. Allah
(c.c.) gönderdiği hak dine inanmayıp karşı gelenle=
ri
ahirette el-Kahhâr güzel ismiyle cehe=
nnem
ateşiyle cezalandıracaktır.
Allah (c.c.) bu dünyaya hiçbir değer vermediği
için kendi hak dinine inanmayıp karşı gelenlere
dünya yaşamları süresince merhamet etmektedir. Bir hadi=
s-i
şerifte belirtildiği üzere, “Eğer
Allah’ın (c.c.) yanında dünyanın bir sivrisinek
kanadı kadar değeri olsaydı kafirler
ondan bir yudum su içemezlerdi.”
İlahi dinlerden birisi olan Yahudilik, insa=
nlar
tarafından kutsal kitapları tahrif edilmesi sonucu
Allah’ın (c.c.) er-Rahman güzel ismini kabul etmemesiyle
dikkati çeker. Yahudilik bu yüzden adeta ulusal bir din haline
gelmiştir. Oysa Allah’ın (c.c.) hak dinlerinin karakteri
evrensel bir özellik taşırlar. Coğrafi
sınırları aştığı gibi tüm zamanlarda
insanları kucaklayıcıdır. Çünkü Allah
(c.c.) tüm insanların yaratıcısıdır. Dinleri
sadece bazı kavimdekiler, ayrıcalıklı kimseler kurtulsu=
n diye
değil tüm insanlar yararlansın diye indirmiştir.
Allah (c.c.) anne-babadan (atalardan) devral=
5;nan
dinin sorgulanması gerektiğine Kuran-ı Kerim’in
değişik ayetlerinde değinmiştir: “Onlara Allah’ın indirdi=
87;ine
uyun denilse, ‘Hayır, biz atalarımızın izledi=
7;i
yola tabi oluruz.’ derler. Peki ya ataları bir şey
düşünmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da
mı? (Bakara suresi, ayet 170)”, “Kendilerine
Allah’ın indirdiğine uyun denildiğinde ‘Hayı=
;r,
biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yolu
izleriz.’ derler. Şeytan kendilerini alevli ateşin azab=
5;na
çağırıyor olsa da mı? (Lokman suresi, ayet
21)”
Bu
açıdan gerçek inanç, hak din, kişinin kendi
yaşamını sorgulayıp bilinçli bir biçimde
yüce Allah’ı (c.c.) Rab (yani
kendisini terbiye edip hayat biçimini düzenlemeye hak sahibi
kılmak), Hz. Muhammed’i (s.a.s) peygamber
(yani yaşamında
örnek ve ideal kişi) olarak kabul etmesiyle olur.
Bir insan iradesiyle Yahudilik dinini tercih edi=
p bu
dine girmek istediğinde önünde Yahudi milletinden olmama eng=
eli
vardır. Bu yüzden Yahudiler kendilerinin Allah (c.c.) tarafı=
ndan
seçilmiş bir kavim olduklarını sanırlar. Baş=
;ka
milletlere hor ve hakir bir gözle bakmak Yahudi inancında ön=
emli
bir yer tutar. Tahrif edilen kutsal kitaplarında bununla ilgili pek
çok ayet vardır. Kuşkusuz burada sıkıntıl=
305;
olan nokta, hem başka milletleri küçük görmek he=
m de
onların Yahudilik inancına girmelerini engellemektir. Yahudilik
dininin evrensellik karşısındaki tüm bu olumsuz
tarafları yüce Allah’ın (c.c.) er-Rahman güzel is=
mi
ile çatışmaktadır.
İslam dinine göre Allah (c.c.)
sınırsız merhamet sahibidir (er-Rahman). Tüm kullar=
5;na
karşı mutlak adaletiyle aynı derecede merhamet gösterir.
Bir babanın evlatları arasında ayrım yapmaması gibi
yüce Allah da (c.c.) yarattığı bütün
kullarına mutlak bir eşitlikle sınırsız merhamet
duyar. Allah (c.c.) bu dünyada İslam dininin egemen olduğu
toplum ve coğrafya dışında dünyaya gelen ve bat=
05;l
dinlere mensup olan insanlara karşı da merhametlidir. Ehl-i sünnet itikadına göre onlar hak =
dinle
tanışmadıklarında yada onun
tebliği ile gerçek anlamda
karşılaşmadıklarında ahirette Allah’ın
(c.c.) merhametiyle muamele görecekler, hesaptan muaf
tutulacaklardır. Allah’ın (c.c.) bu dünyada kendi varl=
ığını
inkar eden Ateist’e karşı da mer=
hameti
vardır. Allah (c.c.) er-Rahman güzel ismiyle bir insanın
Müslüman bir toplum ve coğrafyada doğması ile
başka batıl dinlerin toplum ve coğrafyasında doğma=
sını
mahiyetini ancak ahirette bilebileceğimiz pek çok hikmeti, mutl=
ak
adaleti ve sınırsız merhameti ile insanların iyiliğ=
;ine
ve yararına uygun olarak seçmiştir. Yine insanın irad=
esi
dışında olan kimlik ve fiziksel özellikleri hep
Allah’ın (c.c.) pek çok hikmeti, mutlak adaleti ve
sınırsız merhametiyle insanın iyiliği ve yarar=
5;
gözetilerek verilmiş yada
seçilmiştir: Örneğin ülkesi, memleketi,
ırkı, derisinin rengi, cinsiyeti, ailesi; çirkinliği,
güzelliği, sakatlığı… Yalnız bunlar,
dünya yaşamının dar ve yüzeysel bakış
açısıyla kavranamayacak bir özellik
taşırlar. Öyle
oluşunun gerçek hikmeti yada hikmetl=
eri
ahirette bilinebilecektir. Aslında her biri bir sınav konusudur.
Ahirette ebedi ödül yada ceza gör=
mede
önemli rol oynamaktadırlar. Sözgelimi güzelliğini =
ve
dişiliğini kötüye kullanarak çeşitli
günahlar işleyen birisi elindeki bu nimetlerin kadrini
bilememiştir. Allah (c.c.) hiçbir kavme ayrıcalık
tanımadığı gibi her bir insana da inançta bizim
mahiyetini pek bilemeyeceğimiz pek çok hikmetle, bir gizli mutl=
ak
adaletle ve sınırsız bir merhametle hükmetmektedir.
Bir insanın dış dünya ile
ilişkisini koparması, başka insanları sevmek istememesi
ruhsal açıdan sağlıklı bir durum değildir. =
Yine
bir insanın mensubu bulunduğu ırkı, ulusu yüceltip
başka ırk ve uluslara düşman olması da bunun gibi =
bir
rahatsızlık halidir. İşte Yahudiliğin de temelinde
böyle bir tavır ve dünya görüşü mevcuttu=
r.
Yahudiler, başka dinlere mensup insanlara karşı
küçümser bir tavırla düşmanlık ve olum=
suz
duygular duymuşlar, ayrıca kendi iç dünyalarına
kapanarak da sevgi ve saygılarını yitirmişlerdir. Oysa =
bir
Müslüman bir Yahudi’ye Allah’ın er-Rahmân güzel ismi gereği insan olmas=
305;
dolayısı ile büyük bir saygı duymak ve ayrıca
onun dinine de saygı göstermek zorundadır.
Er-Rahmân g&uum=
l;zel
ismi ile ilgili kula düşen görev, sadece acıma duygusu =
ile
yetinmemek, her insana elinden geldiğince de yardımcı
olmaktır.