38. el-Kebîru (varlıkların nitelik ve niceliği ile karşılaştırılması doğru olamayan Allah’ın [c.c.] kudretinin ve    zatının büyüklüğü): 

 

            Allah’ın (c.c.) kudretinin büyüklüğünü kavramak olanaksızdır.  Bunu ancak zıddıyla veya çeşitli karşılaştırmalarla anlamaya çalışabiliriz.

 

Tabii burada büyüklük kavramı ile varlıkların nitelik ve niceliği ile bir ilgisi olmayan Allah’ın (c.c.) kudretinin büyüklüğü kastedilmektedir.

 

Dünyadaki en büyük şeyle evrenin büyüklüğünü karşılaştırmak Allah’ın (c.c.) kudretinin büyüklüğü hakkında bizlere az çok fikir verebilir herhalde.

 

Kudreti sonsuz  büyüklükte olan Allah’ın (c.c.) karşısında biz insanlar ne kadar zayıf bir durumdayız.

 

            Kudreti sonsuz olan Allah’ın (c.c.) zati büyüklüğünü maddi anlamda düşünmemek gerekir. Çünkü maddi büyüklük yaratılmışlar için söz konusudur. Allah’ın (c.c.) vücudu madde olmadığı için büyüklük, küçüklük gibi sıfatlardan uzaktır. O’nun zati büyüklüğünü bir ülke yöneticinin sahip olduğu konumla herkesin saygısını kazanmasına, herkeste hayranlık, çekinmek, korku ve haşyet uyandırma gibi  karizmatik özelliklerine benzetebiliriz. Kuşkusuz bu konularda Allah’ın (c.c.) büyüklüğü ile bir devlet başkanının büyüklüğünü karşılaştırmak bile bir küstahlıktır.

 

El-Kebîr güzel ismi ile kula düşen görev, Allah’ı (c.c.) bu güzel isimle yüceltmektir.